Aşağıdaki yazı, vejetaryenliğe ait grup üyelerinden birinin atmış olduğu mesaja gösterilen tepkiye karşı yazılmış bir yorumdur. mesajların orjinalini görmek için 24 aralık 2007 tarihli "Himalaya'lardan notlar: Vedik Felsefe ve et yemek" isimli mesaja (ve cevaben yazılmış diğer mesajlara) bakabilirsiniz...
Merhaba,
Bir sene once gonderilen karma yoga makalesi herhalde Raghuramji'ye ait bir soylesinin cevirisiydi, oyle degil mi? Haklisin, son derece sade bir dille ve yoganin ozunu veren bir anlatim uslubu var, ben de kendisini bu nedenle cok seviyor ve ilk gunku heyecanla takip etmeye devam ediyorum.
Son donemlerde ben daha cok temel metinlerin cevirilerine egildigimden (ve senin kafanda bu metinlerin de karmasa yaratabilecegini dusundugumden) soruna kendi acimdan bir aciklama yapmak isterim - yalniz konu hassas oldugundan cevap biraz uzun oldu, umarim sonunu getirebilirsiniz...
Oncelikle yeri gelmisken bir aciklama yapmak isterim; hint metinlerinde tanri, tanrica gibi gecen isimler Kadir-i Mutlak ile ayni anlama gelmemektedir. Kadir-i Mutlak, yani bildigimiz anlamda her zaman heryerde olan ve herseyi bilen "Tanri"nin sanskritce karsiligi Brahman'dir. (Bu nedenle, bir çok metinde, bilgiyi veren "tanri" ya da "tanrica" da, verdigi bilgi esnasinda Brahman'dan bahseder.)
Bu isim disinda yer alan tum tanri ve tanricalar, en temel anlamda surekli bu Brahman'i idrakte yasayan suretler olarak dusunulebilir. Ancak, burada unutulmamasi gereken nokta, bizlerin de aslinda Tanrinin birer surety oldugumuzdur. Oyle ki, metinler yoga yapan bir kisinin de, yapacagi uygulama ile "tanrisallasabileceginden" (yani kim oldugunu idrak edebileceginden) bahseder. Iste, yoga yapan ve amaci aydinlanma olan bir ogrencinin cabasi da; kendi ozunu idrak etme ve bilgiyi (bu metinlerden almak yerine) dogrudan alabilir hale gelmektir. (yine bir not, burada amac kadir-i mutlak olmak degil, kisinin ozunde kadiri mutlak ile ayni ozu paylastigini direkt tecrube ile idrak etmesidir, yoksa yoganin amaci yeni peygamberler vs (ya da kendini x veya y sanan zihinsel bozukluklar) yaratmak degildir, buradaki farka lutfen cok dikkat edelim.)
Simdi konumuza donersek, aslinda ayni metni iki ayri gozle inceleyebilmek mumkun;
1. Birinci yol, metinlerde verilen bilgilerin yuruyecegimiz yolda isik tutacak birer fener olarak gormek ve soylenilen herseyi daha once bu yolda aydinlanmis biri (ozunde bizlerle ayni olan biri) tarafindan soylenmis olarak kabul ederek sozlerin ozunu anlamaktir. Metinler bu sekilde okundugunda, amac aydinlanma (samadhi) olarak ifade edilen kendini bilmektir. Yani burada "sozun kendisi, sozun kimin tarafindan soyledigine nazaran daha onemlidir". Tum metinlerde gurunun ogrenciye anlattigi da, bu aydinlanma surecine ogrencinin nasil girecegi ve bu yolda kendisini bekleyen surecin ne olacagi hakkinda bilgi vermekdir.
Burada gurunun bazen Tanri, Tanrica isimleriyle gectigini gormek ve hatta dinleyenler de bazen isimlerinin tanrilar diye gectigini gormek mumkundur. Bu birinci yolu takip eden ogrenci, metinlerde gecen tanri ve tanricalari, kendine gore idrak seviyesi daha yuksek kisiler olarak gorup, kisiye odaklanacagina, ne soyledigine odaklanarak –ve onerilen uygulamalari yaparak- kendi idrak seviyesini yukseltmeye cabalar.
Bu sekilde dusunen bir ogrencinin Yoga yapmasinin amaci yeni bir din mensubu olmak (ya da eski bir dine geri donmek diyelim, cunku tarihine baktiginizda mevcut semavi dinlerden cok daha eski metinlerden bahsediyoruz) degildir. Yani bu durumda yoga metinleri sizi kulluk edeceginiz yeni bir "Tanrı"yla tanistirmaya calismaz, size "tanrisallasmis" (yani aydinlanmis ve size isik tutabilecek) kisiler tarafindan verilen metinlerle sizin de ayni yoldan nasil gecerek, benzer deneyimi nasil yasayabileceginize isik tutar.
2. Diger yandan, ayni metni okuyarak, "tanrisallasmis" bu kisilerin tecrubelerini ve bilgilerini dinleyerek ve bunu dogal olarak takdir edip, kendinizden olan ustunluklerini kabul ederek, minnet duygusuyla dolup, bu noktada durmak da soz konusu olabilir. Bu durumda, takip edilen yeni kitapta yer alan uygulamalar kulluk etmede ve takip edilen yeni tanri'nin yuceliginin takdir edilmesinde bir arac olarak kullanilacaktir.
Iste bu durumda, okunulan metin yeni bir dini metin olacak, metindeki bilgiyi aktaran Tanri sifatiyla yucelerek, kulluk edilebilecek ana tema haline gelecektir. Anlasilacagi gibi bu yolu takip edenlerde "sozun kimin tarafindan soylendigi, soylenilen soze nazaran daha onemli"dir.
Bu yolu tercih edenlerin karsilasilabilecegi en buyuk iki tehlike sunlardir;
a) Zihinsel muhakemenin bir kenara itilmesi: Bir yandan, aslinda cok degerli olabilecek diger kisiler tarafindan soylenmis degerli bilgilere bireyin kendini kapamasi ve uzerinde kafa yormadan direkt inkara gitmesi, redetmesidir. Diger yandan, bir kez "tanri" kabul ettikten sonra, muhakeme edilmeden o tanrinin agzindan ciktigina inanilan her sozun dogru olarak Kabul edilmesi, yani yeni dogmalar yaratilmasidir.
b) Hosgorunun azalmasi ve zihinsel huzursuzluk: Bir ikinci risk ise, tipki gunumuzde gordugumuz tum "senin dinin benim dinimden" diye baslayan tum tartismalarda oldugu gibi, kisinin kendini (ya da dinini) bir ispat ve kavga icinde bulabilmesi, ve nihayetinde farkli gorusler karsisinda tahammulsuzlesebilmesidir. Bunun sonucundaysa, okunulan metinden alinmasi gereken huzur hissi de yerini kavga, itisme ve hiziplesmeye birakacaktir. Lutfen bu yolu tercih ediyorsak, bu tuzaga dusmemeye dikkat edelim.
Burada, simdi su sorulari sormak mumkundur;
a) birinci yolu takip eden kisi bir saygisizlik ediyor mu ya da haddini asiyor mu? Kanimca hayir, cunku zaten her ne yaparsak yapalim ayni yolda yuruyoruz, ve eger metinlerin amaci kisiyi aydinlanmaya ulastirmak degilse, neden yazildiklari ayri bir merak konusudur, keza bir kacini www.yogamerkezi.com sitesinde de gorebileceginiz bir cok metnin tek anlattigi konu aydinlanmanin "nasil" saglanacagidir – yani yoga metinleri "yontemler" icerir, sadece Mutlak'a "ovguler" sunan, size de kullugunuzu hatirlatip bilgiyi orada kesen kitaplar degildir.
b) yeni bir din olarak benimsemek isteyenler yanlis mi yapiyor? Burada cevabim yine hayir; eger kisinin ihtiyaci buysa, ve eger okudugu bu yeni kitap onu eski takip ettigi kitaba gore daha derinden etkilemisse ve en onemlisi de o kisinin daha iyi bir insan olarak hayatina devam etmesine olanak sagliyorsa, ne guzel. Din secme ozgurlugu olan ulkemizde, isteyen istedigi dini secer, o yolda da yurur.
Onemli olan kim nasil isterse istedigi yolda cekinmeden yuruyebilmesi ve sectigi yolda huzurlu kalabilmesidir.
Sevgiler.Anu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder