29 Aralık 2007

B.Gita uzerine sorular 1a - Feragat Nedir

Merhaba,

Bir kac ekleme yapmak isterim; B.Gita hakkinda Gulhan’in gonderdigi
ceviri ve yorumlarin haricinde de B.gita cevirileri oldugunu ve her
cevirmenin ister istemez kendi yorumunu da ceviriye kattigini
soylemekle baslamak istiyorum. Ayni sey yapilan yorumlar icin de
gecerlidir. Nasil ki, herhangi bir kitap okunduktan sonra 5 kisi
tarafindan farkli yorumlanirsa, B.gita gibi her bir kelimesi cok
derin anlamlar yuklu temel bir metin de, farkli sekillerde
yorumlanabilir.

Burada benim onerim, kitap hakkinda filancanin yaptigi yorumlari
okumadan once, okuyucunun kendi yorumunu yapabilecek kadar metni once
okuyup incelemesi ve kitabin anafikrini anlamasidir. Boylece, daha
sonra diger kisilerin yazdigi yorumlari okudugunda, yorumlayanin
fikirlerinin ya da yorumunun kendisine uyup uymadigina, ya da kitapla
ilgili olup olmadigina hukmetme karari verebilecek kadar bilgi sahibi
olacaktir. Lutfen sunu unutmayalim ki, B.Gita’yi tipki bir sogan gibi
soyarak yuzeysel anlamlardan daha icsel anlamlara dogru soyabilir,
her bir vecizeyi okudugumuzda, bizler bile her bir seferinde farkli
yorumlar yapabiliriz, bu nedenle farkli B.Gita yorumlari gordugumuzde
ve bu yorumlar birbiriyle celisir gorundugunde bu bizi sasirtmamali –
diger yandan hem fikirde olmadigimiz bir yorumu da kabul etmeme
ozgurlugunu elimizden almamali…

B.Gita icerisinde yer alan bir kac soru gelmisti, henuz gruptan bir
yanit gelmedigi icin, ben kendi yorumumu yazmak istedim… Aslinda
hepsi hakkinda tek bir mesajda yorum yazayim diye dusunuyordum, ama
cevaplar (yazdikca fark ediyorum ki) cok uzun oldugundan parcalayarak
yazmayi tercih ediyorum. Bu mesajda sadece Feragat konusunu ele
alalim, sonra digerleriyle devam ederiz.

Soru 1a) Feragat ne?
----------------------
Feragat kelimesiyle anlatilmak istenilen aslinda terk islemidir.
Burada terk islemi, farkli sekillerde dusunulebilir; en genis ve
aciklamali tanim ise 5. bolumde (Fiilin Terki yogasi) verilmistir.
Burada Krishna, Arcuna’ya 3 farkli yol onermektedir; her uc islemden
herhangi birini gerceklestiren aslinda terk islemi yapmaktadir, yolu
farkli olsa da neticesi ayni olmaktadir.

(1) Sankhya yolu:
Sankhya felsefesini takip eden bir kisinin terki, bu dunyanin nihai
gercek olmamasinin getirdigi dis dunyaya karsi kayitsiz kalabilme
yeteneginin gelistirilmesidir. Bu nedenle burada Krisna, terkten
kastinin herhangi bir arzu duymadan, kiside bir bagimlilik yaratmadan
fiillerin islenmesi olarak tanimlamaktadir, Arcuna’ya tavsiyesi “Ey
Arcuna, sürekli olarak Yoga'da bulunarak, bağımlılığı terk ederek ve
başarı ve başarısızlıkta dengede durarak fiilde bulun! Akıldaki
dengeliliğe Yoga denir (2.48). Tüm arzularını terk ederek, özlem
duymadan, "benim" duygusu (sahiplenme duygusu) olmadan ve egoizmden
yoksun olarak hareket eden kişi huzura erer. (2.71)” olmaktadir.
Burada, sankhya felsefesini takip eden kisi, “bende olan, herseyde
var” dusuncesiyle ve aslinda olanin gercek olmadigi – gercek olanin
herkeste ve herseyde olan Ozben oldugu dusuncesiyle, aslinda kendisi
ve dis dunya arasinda bir fark olmadigini anlayarak, yasamini bunun
uzerine kurgular. Bunu tipki bir ruya esnasinda gorduklerimiz olarak
dusunebiliriz – ruya esnasinda her ne kadar gordugumuz heresy bize
gercek olarak gorunse de, ruya icindeyken hafifce uyandigimizda (ama
ruya devam ettiginde) gorduklerimizin aslinda gercek olmadigini fark
eder ama ruyayi gormeye devam ederiz, ancak o andan itibaren artik
ruyayi cok ciddiye almayiz, istedigimiz gibi yonetir, ve hatta
degistirmek istedigimiz bolumlerini degistirir, bazi bolumlerini geri
alip tekrar goruruz, nihayetinde de gordugumuz seyin gercek
olmadigini bilir ve buna karsi – dolu dolu yasasak bile- kayitsiz
kaliriz, cunku gozumuzu actigimizda bulutlar uzerine insa ettigimiz
satomuzun yok olacagini biliriz.
Bu nedenle Sankhya’lar icin Krishna’da, “Fiil yoluna adanmış, aklı
arılaşmış olan, kendine hakim olmuş, duyularını itaati altına almış
olan ve kendi Özben'inin tüm varlıklarda bulunan Özben olduğunu fark
etmiş olan kişi, fiilde bulunduğu halde hiç bir şeye bulaşmaz.” (5.7)
demektedir.

(2) Jnana / Bilgi yogasi yolu:
Burada, jnani (bilgi yogasini takip eden kisi) aslinda herseyin tek
bir kaynaktan yaratildigini, bu kaynagin (mutlagin) degismez
oldugunu, ve yarattiklarindan etkilenmedigini Kabul ettiginden, kendi
de buna gore davranir. Krishna Gita’da, “Dört kast da, Guna ve
Karma'lardaki farklara göre Benim tarafımdan yaratılmıştır; bunu
yaratan Ben olduğum halde, yine de Beni fiilde-bulunmayan ve değişmez
olarak bil. (4.13) Ne fiiller Ben'de iz bırakır, ne de Benim
fiillerin meyvelerine karşı bir arzum vardır. Ben'i bilen fiillerin
zincirlerine bağlı değildir. (4.14)” demekte ve kendisini “siz de
boyle yapin” diyerek bir model olarak sunmaktadir. Bu nedenle
Jnani’lerin uygulamasi dis dunyadaki gunalar (doganin degerleri)
arasinda bulunan doganin degerleri olarak yasamak seklindedir – yani
olan hersey aynidir demektedir – bu gorusu biliyorsunuz “Ne Biliyoruz
ki” tarzinda filmler uzun uzadiya incelemekte ve aslinda hepimizin
farkli titresimleri olan ayni molekuller oldugumuzu anlatmaktadir.
Krishna’da Arcuna’ya bunun uygulamasi icin yolu soyle
gostermektedir; “Gerçek'le uyumlu hale gelmiş bilen şöyle düşünür
O; görmede, duymada, dokunmada,
koklamada, yemede, yürümede, uyumada, nefes almada, Konuşmada,
gitmesine izin vermede, alıkoymada, gözleri açıp kapamada duyuların
duyu-nesneleri arasında dolaştığına (-dan emindir) ikna olmuştur.
(5.8-9) Fiilde bulunan, bu fiilleri Brahman'a sunan ve bağımlılığı
bırakan kişi, sudaki lotüs çiçeğinin yaprağı (-nın çamura
bulaşmaması) gibi günaha bulaşmaz. (5.10)

(3) Karma /fill yogasi yolu:
Karma yogada ise, kisi farkli felsefi gorusleri, bu dunyanin gercek
olup olmamasini, Mutlak gibi olmak gibi dusuncelerle ugrasmaz, bunun
yerine “su an burada isem, tam olarak burada olmam gerekiyor” diye
dusunerek, bes duyusuyla gordugu bu dunyayi gercek kabul eder ve
burada, su anda yaptiklarini iyilestirmeye cabalar. Bu yolu takip
etmek isteyenler icin, Krishna “Yapman gereken görevi yap, çünkü fiil
fiilsizliğe yeğdir ve hatta sadece bedenin idamesi için bile fiilsiz
kalman mümkün değildir. Dünya fiillerle bağlıdır, kurban adına
yapılmış fiillerle değil; bu yüzden, ey Kunti oğlu, sadece kurban
adına, bağımlılıktan kurtulmuş olarak fiilde bulun. (3.8-9)”
demektedir. Dedigi gibi aslinda zaten hangi yolu takip ederseniz
edin, zaten kisi bu dunyada bulundugu surece fiilde bulunmak
zorundadir, ama fiili yaparken icinde bulundugu ruh halini
degistirir. Krishna’nin onerisi burada egonun terki ile, yaptigi
fiile bagimli hale gelmemesidir. Bunun yolu da fiilin meyvelerinin
birakilmasidir, yani kisinin fiilde bulunmasi ama sonucunu gormek
icin arkasina bile donup bakmamasidir. “Sadece fiilde bulunmamayla
kişi fiilsizliğe erişmez, aynı şekilde sadece terkle kişi
mükemmeliyete ulaşmaz. (3.4) Tüm fiilleri Benim için terk ederek,
aklın Özben'de odaklanmış, umuttan ve egoizmden, ve (mental) ateşten
kurtulmuş olarak savaş.” (3.30) demektedir. Bu nedenle, Karma
yogiler “Yogi'ler, bağımlılığı terk ederek, sadece bedenen, aklen,
zihnen ve aynı zamanda duyularla, benliğin saflaşması için fiilde
bulunurlar. (5.11)”

Yalniz tum bu uygulamalar icindeki en onemli nokta karsimiza 6.
bolumde cikmaktadir, cunku Krishna her uc yolu da tek bir noktaya
baglamakta ve kisi hangi yolu secerse secsin sadece seklen degil, ama
ozunde de ayni seyi hissetmesi gerektigini soylemektedir. “Ey Arcuna,
terk diye adlandırdıkları şeyin Yoga olduğunu bil; doğrusu kimse
düşüncelerini terk etmediği sürece bir Yogi olamaz! (6.2) Tüm
düşüncelerini terk etmiş bir kişi duyu-nesnelerine veya fiillere
bağımlı değilse, o kişinin Yoga'yı başarmış olduğu söylenir. (6.4)”.


Selamlar,
Anu.

Hiç yorum yok: