29 Aralık 2007

Çocuk yogası

Çocuk yogası dendiğinde, ilk akla hangi yaştan itibaren yoga yapılması gerektiği sorusu gelir. Acaba çocukların yoga yapması riskli ve tehlikeli midir? Ya da çocuk yoga yapmaya başlayınca, gizli bazı güçleri istemeden uyandırıp (kundalini, çakraların dinamize olmas vs gibi) birdenbire akli dengesini kaybetme gibi bir riskle karşı karşıya kalır mı? Dış dünyaya olan ilgisini kaybeder mi, arkadaşlarına yabancılaşır mı? Birden bir bilge gibi konuşmaya başlayıp, gereğinden önce olgunlaşır – yaşını yaşamaz mı?

Tüm bu değerlendirmeleri yapanlar aslında yogayı mistik ve tehlikeli olduğu için sadece kontrol yapılması gerektiğini savunan kişilerin ortaya attığı savlardır. Ancak, bu savların kadim metinlere baktığımızda bir dayanağı yoktur; tıpkı erişkin ve sağlıklı insanların yaptığı yoga uygulamalarında olduğu gibi, çocuklar da
güvenle yoga uygulaması yapabilirler; bu onların ait oldukları dinden uzaklaşmalarını gerektirmez, çevresine yabancılaştırmaz ya da normalin ötesindeki bazı güçleri tetikleyerek dengelerini bozmaz – çünkü çocuk yogası da tıpkı erişkin yogası gibi tek bir amaca hizmet eder; kişinin kendisiyle-çevresiyle ve evrenle uyum içinde
olmasına... ve uyum içinde dünyada varolabilmesine hizmet eder.

Kısaca, çocuk yogasını, erişkin yogasından ayıran temel yönlere bir bakalım:


Hangi yaşta başlamalı:
4 yaşını aşmış tüm çocuklar çocuk yogası yapabilirler. 4 yaş sınırı sadece çocuğun kontrol edilebilmesini belirleyen genel bir kriterdir, eğer siz çocuğunuza henüz 3 yaşındayken de kendinizi dinletebiliyor ve yoga yaptırabiliyorsanız, neden olmasın?
Eğitmenin önemi:
Bu uyumu yakalamak için erişkinler –eğer raja yoga uygulaması yapıyorlarsa- asanalar, pranayama, dharana- dhyana uygulamaları ile merkezlerde veya evlerinde kendi başlarına ya da bir eğitmen gözetiminde düzenli çalışırlar. Çocuklardaysa bir eğitmenin varlığı çocuğun yönlendirilmesi açısından önemlidir; bu eğitmen bir yoga eğitmeni olabileceği gibi, çocuğun yakın çevresinden bir kişi (anne, teyze, ve hatta kapı komşusu) olabilir.
Ders akışı:
Erişkinler ayrı ayrı duruşları yapabilirler, ama çocuk yogasında yoga seansı çocuklarca bilinen ya da yeni öğretilecek bir şarkı veya masal ile akışkan bir hale getirilmelidir. Elbette her derste ayrı bir masal kullanılabilecekken, tam tersine sene sonu şovuna hazırlanır gibi (veya hatta hazırlanarak) sene boyunca tek bir masal/şarkıda ustalaşmalarını sağlamak mümkündür. Burada, kastımız, bir duruştan diğerine geçmede sözleri “uygulanacak asanalara göre” değiştirilmiş bir melodi ya da masalın baz alınmasıdır. Örneğin, bir çocuğun serüvenlerinin anlatıldığı masalda, çocuk dağ görünce dağ pozunda sabit ve tıpkı bir dağ gibi kıpırdamadan sabit durmakta, karşısına bir köpek çıkınca da köpek pozunu almakta ve hatta havlamakta, kuyruk sallamaktadır.
Görsel/işitsel Araçlar:
Çocuğun yapacağı yoga çalışmaları, çocukların doğası itibariyla erişkin yogasından daha farklı olmak zorundadır; çünkü çocuk oyun ile deneyip yanılarak ve hayatı birebir deneyimleyerek öğrenir. Çocuğun hayatı –ve tabi yogayı- öğrenmesinin yolu beş duyusu ile algılamasından geçer; görmeli, duymalı, koklamalı, dokunmalı ve tatmalıdır. Bu nedenle, bir ağaç duruşu (Vrikşasana) için, erişkinlere sadece duruşun ne şekilde yapılacağını eğitmen tarif edip kendi yaparak göstermesi yeterli olurken, çocuğun bunu algılaması için daha fazlasının yapılmasına ihtiyaç vardır; çocuk o ağacı ağaç olarak hissetmelidir... Bu nedenle, çocuk yogasında görsel, işitsel, ya da genel olarak duyusal yardımcı araçlar kullanılır. Bu genelde erişkin yogasında kullanıldığında dikkat dağıtırken, çocuklardaki etkisi tam aksine dikkat toplayıcıdır. Bu nedenle, görsel kullanımı – örneğin bir ağaç resminin gösterilerek, taklit edilecek ağacın neye benzediğinin çocuğa hatırlatılması, ya da daha da iyisi derslerin doğada yapılarak öykündükleri hayvan, ağaç ve nesnelerin neye benzediğini görmeleri ve öğrenmeleri önemlidir.
Dinamik yoga:
Bir diğer konu da çocukların erişkinlere göre daha dinamik ve aktif olmalarıdır. Bu nedenle belki bir üç ila beş dakika tek bir pozda bir erişkin rahatsızlık durmadan kalabilirken,bir çocuktan aynı sabrı göstermesini beklemek pek gerçekçi değildir. Bu nedenle, çocuklar mümkün olduğunca yoga seansı bir oyun havasında geçmeli, her bir duruştan diğer duruşa geçiş “zıplayarak” yapılmalı böylece çocukta bulunan fazla enerjinin açığa çıkarak çocuğun sakinleşmesi sağlanmalıdır.
Ders saati:
Bir çocuk dikkatini en fazla 20 dakika sabit tutabilmektedir. Bu nedenle, bir çocuk yogası programı da maksimum 20 (şavasana dahil en fazla 25 dakika) olmalıdır. Bu dakika süresini aşan diğer programlarda gittikçe çocukların zaptedilmesi zor bir hal alacaktır.
Her bir derste yer alacak çocuk sayısı:
Her bir derste bir eğitmen başına maksimum on çocuk düşmelidir, bu adedin üstündeki sınıflarda yardımcı eğitmenin varlığına ihtiyaç vardır.



Devam edecektir...

Selamlar,
Anu

Bu bilgilerin hazırlanmasında, Sri NV Raghuramji’nin sağladığı katkılar için kendisine teşekkür ederim. Ayrıca, kaynak olarak “Children’s book of yoga” Thia Luby, ve internette yaptığım bir çok araştırma kullanılmıştır.

Hiç yorum yok: