Cok guzel bir soru bu, okudugun bu kitap benim de en cok sevdigim kitaplar arasinda... Soruna gelince mumkun oldugunca cevaplamaya calisayim:
Gunumuzde kisinin bedeni ile ozdeslesmesi o kadar fazla boyutta ki,bizler beden disi bir varlik oldugumuzun bile bilincinde cogu zaman olamiyoruz; ornegin su cumle hepimize cok normal gelir, "benim bir ruhum var"... aslinda ruh, sahip oldugumuz bir meta degil,tersinize "Biz"izdir. Halbuki, kisi "ben" dediginde, daha cok bedenini (elini, bacagini, midesini, vs) kast eder. Yani, beden kisi icin daha gercek, ruh ise daha suptil ve ulasilmaz gorunur.
Swami Krishnananda'nin bir kitabinda (Ruhsal hayatin problemleri)Larry isimli bir kanadali avukat da benzer sekilde neden insanlarin "icsel farkindalik icin cabalamak yerine, dunyevi islerle ugrastigi" sorusuna sorar... Bunu suna benzetebiliriz; ornegin bir araban olursa sonucu bellidir, elle tutulur-gozle gorulur bir metaya sahip olursun, bes duyun ilearabayi algilaman mumkundur bu da seni tatmin eder - bir eylemde bulunur ve sonucunu alirsin. Halbuki icsel farkindalik dendiginde, yapilan eylemin karsiligi
1. hemen alinmaz,
2. daha suptil oldugu icin bes duyunu tatmin etmez. Su an icinde bulundugumuz hizli tuketim dunyasinda bu daha fazla sabir isteyen ve kisinin irade ve kararlilikla surekli olarak devam etmesini gerektiren bir cabadir.
Senin soruna gelince; kisi yaptigi uygulamalar (meditasyon,pranayama, asana uygulamalari, vs) ile "beden" disinda ve ustunde de var oldugunun bilincine vardiginda, acilimlar yasamaya baslar; burada bu cumleyi 2 sekilde dusunebiliriz:
1. Bu cumleyi ifade ettigi anlam acisindan gercek olarak alirsak(yani gercekten kisi cevresindeki nesneleri de kendi olarak bilirse), bir cok kitap "rezonansa girmek" olarak aciklar ki, parapsikoloji dusunce okuma, esyalari hareket ettirme vb bir cok fenomeni bu sekilde aciklar.
2. Diger yandan bu cumleyi bir analoji yani benzetme olarak alirsak,kisi kendi ile cevresi arasindaki uyumu yakalar - ki *yoga* konunun bu kismiyla ilgilenir. Cunku yoga kisinin kendisi, cevresi ve boylece evrenle uyumu yakalamasini amaclar. Boylece kisi, aslinda karsisindakinin de kendisi oldugunu ve burada olanin orada, bir yerde olanin heryerde oldugunu bilerek ona gore davranir ve yasar. Artik bu kisinin cevresine (dogaya; bitkilere, hayvanlara, insanlara) zarar vermesi veya kendi cikarlari ugruna girisimlerde bulunmasi mumkun olmaz. Bunu yasayan kisilerin oldugu bir dunyada yasadigimizi bir an icin dusun; ne bir savas, ne bir cevre problemi, ne de bir hayvan/agac katliami olmasi sence mumkun olabilir mi?
Selamlar,
Anu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder