29 Aralık 2007

cinsellik ve yoga

Spirituel uygulamalar arasinda seksin yeri oldukca tartisilan ve dikkatleri ceken konulardan biridir; ozellikle vaat ticaretinin fazlasiyla yapilabildigi konulardan biri oldugu icin, seksin yogada yeri uzerine bir kac gorus yazmak isterim.
Oncelikle sunu dile getirmekte fayda var; seks de tipki paranormal yeteneklerin artirimi ile gaipten haber alma, melek/ruhsal rehberlerin bilinmesi, olumden sonra yasamin bilinmesi, gecmis reenkarnasyonlar hakkinda bilgi vs konular gibi malesef ticaret ve somuru konusu olabiliyor. Bu nedenle seks konusunun yogada yerinden bahsederken, yoganin genel amacinin ne oldugunu unutmamak ve vaad edilen iddialari dinlerken de hep bu “yoganin amaci” ile karsilastirip test ederek, dogrulugunu sorgulamakta fayda var.
Yoga, birlik demek ve tum yoga uygulamalarinin temel amaci bizleri bu evrensel birligi hissetmeye boylece bu birligi entellektuel olarak bilmenin otesinde, sahsen deneyimleyerek “bilmeye” yonlendirir. Boylece, kisi kendini bilerek, cevresinin ve tum bu dunyanin bilesenlerinin ne oldugunu bilir ve ulastigi bu idrak seviyesinde
mutlulugu (daha da dogrusu huzuru) bulur. Bunu tipki bir gestalt resmine benzetebiliriz; okul kitaplarindan hatirlayacaginiz gestalt resimlerinde bir yasli kadin ve bir genc kadin imaji ic ice girer, ve bazi gozler yasli kadini gorurken, bazi digerleri genc kadini gorur. Ama ne zaman ki size karsinizdaki daha dikkatli tekrar bak der ve siz resmi tekrar incelemeye baslarsiniz; iste o zaman bir diger kadini da gorursunuz. Bu gorus yetisini kazanma yavas yavas degil birdenbire
olur. Yasli kadini gorurken, birden bire gens kadini da gormeye baslayiverirsiniz, ve hatta genc kadini bir kez gordukten sonra da genc kadini bird aha gormemezlik yapamazsiniz; her ne kadar gozunuzle bilerek yasli kadini secseniz de, genc kadin hep oradadir, ve istediginiz an onu artik gorursunuz.
İste kisinin yogada birligi yasamasi da buna benzetilebilir; kisi her ne kadar gunluk hayatini normal bir sekilde idame ettirse de, tipki gestalt resminde oldugu gibi istedigi an ayni dunyada diger “evrensel butunsel resmi” de gorebilir ve bundaki hazzi yasayabilir. Tum yapilan yoga uygulamalari da o buyulu anin gelmesi ve kisinin bu resmi gorebilmesi icin zemin hazirlar.
Seks konusunda yoga okullarinda farkli gorusler yer alir; simdi gelin bu okullari kisaca inceleyelim;
1. Seksin devam etmesinde bir sakinca gormeyen gorusler;
a) Bu goruslerden en onemlisi su an kitlelerce de kullanilan yasamin farkli basamaklarinda seksin dogal bir akis icinde yapilmasini ongoren gorustur.
Bu sisteme gore, yasam dort adimdan olusur ; (1) brahmacharya, (2)Grahasta, (3) Vanaprastha ve (4) Sanyasa. Birinci adim olan Brahmacharya ogrencilik yillarini temsil eder, kisi ortalama 25 yaslarina gelinceye dek ogrenimi devam eder ve bu nedenle de bu ogrencinin aklinin derslerde olmasi icin duyu nesnelerini uyaran her
turlu uyarim bu kisinin hayatinda yer almaz. Burada Brahmacharya sadece kiside “cinsel uyarimi” degil, “her tur duyusal uyarim”ı icerir. Yani, asiri yemek yiyerek bir obur olmak da, asiri konuskan olmak da, asiri disa donuk olmak da tipki cinsellik gibi istenmez. Boylece ogrenci konsantre bir sekilde ogrenimine devam eder; ve yasama kendini hazirlar. İkinci adim Grahasta ise, ev yasamini ifade eder. Burada kisi artik evlenmis, duzenli bir aile hayati ve yuvasi olan bir duzene
gecmistir. Yaklasik 50-55 yaslarina kadar da bu kisi calismaya, ailesini desteklemeye devam eder, cinsel hayati da normal bir evli ciftte oldugu gibi devam eder. Ucuncu adim olan Vanaprashta ise, gundelik hayatin yavas yavas terk edilmeye basladigi emeklilik yillarini temsil eder. Bu evreye gelmis kisi artik isini birakir,
evde esi ve cocuklariyla olan temasini aza indirger ve kendini daha fazla ruhsal metinlerin anlasilmasina, meditasyona ve spirituel sohbetlere verir. Hayatini ve isteklerini basitlestirdigi bir donemdir; evinde oturur ama evini sahiplenmez – yemegini yer ama yemek bulamadiginda soylenmez. Dorduncu adimda ise, artik kisi
bagimlisi oldugu her turlu gundelik yasami geride birakip terk eder. Ucuncu adimla arasindaki temel fark, once zihnen terk ettigi “sahip olunan varligini” fiziken de terk etmesidir. Burada kisi evini terk ederek bir asramda da hayatini devam ettirebilir, ya da bir gezgin dervis de olabilir. Onemli olan kisinin “benim” diye ifade ettigi herseyi geride birakabilmesi ve baglarini boylece kopartabilme
ozgulugune kavusabilmesidir.

Bu sisteme gore baktigimizda, seks sadece kisinin ev yasamini devam ettirdigi ikinci adimda tipki yemek yemek, ise gitmek gibi uyguladigi bir gundelik faaliyet olarak goze carpmaktadir. Yani, seks aktivitesine gereginden fazla onem verilmemekte, diger aktiviteler arasindan ayristirilmamakta, ve karsi cinsle olan dogal bir yakinlasma olarak bakilmaktadir. Kisi cinsel arzu duydugu donemde karsi cinsle yakinlasmayi saglayarak bu icgudusunu tatmin etmekte, daha sonra ise yavas yavas bu tensel birlesmeyi ruhsal birlesme ile yer degistirerek birakmaktadir.
Bir not eklemekte fayda var; eskiden dorduncu adim Hindistanda uygulanirken degisen dunya sartlarinda artik bu adimin genel olarak uygulanmadigini soylemekte fayda var.

b) Seks yapilmasinda bir sakinca gormeyip, seksi aydinlanmada bir basamak olarak kullanan bir gorus de vardir. İste bu goruse sahip olan kisilerin yaptigi cinsel birlesme uygulamalari; tantrik seks olarak gecer. Bu goruse gore, kisinin icinde bulunan gucu donusturmesi esastir ve donusturulebilecek en buyuk guclerden biri de
seks gucudur. Cunku dusunun ki, seks o kadar gucludur ki, kisi bunun neticesinde bir canliyi dunyaya getirebilecek durumdadir. İste bu gorus bu noktadan hareketle cinselligi spirituel uygulamalarinin icerisine katar ve bundan faydalanmaya calisir. Ancak burada partnerlerin her ikisinde de soz konusu uygulamanin ne sekilde
yapilacaginin bilgisinin ve isteginin olmasi gerekir. Boylece, seks bir rituel olarak tipki yapilan gunluk meditasyonlar gibi ruhani bir onem kazanir, ve yapilan bu sekste sehvet/cinsel haz, bu hazzin artirimi, yapilan seksin kalitesi vs gibi olagan insani ilgilendirebilecek her tur tartisma onemini yitirir; bu saydiklarimizin hic biri tantrik sekste ulasilmak istenen amac degildir. Tek bir amac vardir; bu da aydinlanma yolunda seksin de tipki diger araclar gibi (nefes calismalari, asana/duruslar, meditasyon, nefes calismalari, vs) kullanilmasidir.
Kisaca fikir vermek gerekirse, bu gruplarda yapilan cinsel rituelle (maituna ritueli); siva (eril guc) olan erkek, sakti (disil guc) olan kadinla fiziksel olarak birlesir, ve bu birlesmenin suptil planda da kiside varolan disi ve eril guclerin birlesmesine ve boylece birligin hissedilmesine yol acacagi var sayilir.

Yine ozetlersek, bu nedenle tantrik seks uygulayicilari arasinda grup seks, serbest seks, es degisimi, vb uygulamalar yer almaz, alsa bile sebebi cinsel hazzin artirimi ve cinselligin daha fazla yasanmasi icin degil, ozel bir uygulama olarak guru tarafindan onerilmis bir teknik oldugu icin yapilir. İste tantrik seksin genelde uygulanmama sebebi de bu son soyledigimiz sebepten dolayidir, takip edilen gurunun samimiyeti ve gercekligi konusunda en ufak bir endise veya soru isareti varsa, bu uygulamalar yozlasmis ve duyusal tatminin otesinde bir ise yaramayan uygulamalar olarak kalir ve kisi hem kendini toplum disi gormekle kalmaz, sahsen inandigi degerler de kokunden sarsilir. Bu nedenle, tantrik seks uygulamalari onerilen
uygulamalar degildir ve gunumuzde sol el tantrasi olarak cok kucuk bir azinlik tarafindan kapali kapilar ardinda uygulanir.

Tantrik seks uygulamalarinin temel kitaplarindan biri Hatha Yoga Pradipika’dir ve bu kitapta Vajroli ve Sahajoli uygulamalariyla kisinin ne sekilde ne yapmasi gerektigi detayli bir sekilde anlatilir. İlgilenenler, www.yogamerkezi.com sitesinden ucretsiz
olarak bu kitabin bir kopyasini okuyarak bilgi sahibi olabilirler.

2. Seksin birakilmasi gerektigini savunan gorusler:
a) Seksin birakilmasi gerektigini savunan birinci gorus, aslinda tantrik seks uygulayicilarinin calistigi metinlerle calisir, ancak bu metinleri farkli yorumlar.
Birinci yoruma gore, aslinda bu metinlerde gecen siva ve sakti birlesmesi, kiside bulunan ida ve pingala olarak isimlendirilen ve omurga ortasindan gectigi dusunulen merkez anerji kanali susumna nadinin cevresini sarmalayan aysal (disi) ve gunessel (eril) enerji kanallaridir. Bu iki kanalin birlesmesi (yani bu kanallardan akan
enerjinin) omurga ortasinda bulunan kanala girmesiyle kundali ismi verilen disil enerji aciga cikar ve ucuncu goz bolgesinde bulunan (ajna cakra ya da bindu olarak gecen bolgede) siva (eril) enerjisi ile birlesir ve tepe cakranin (Sahasrara cakra) acilmasiyla kisi aydinlanir. Bu birlesmenin yasanmasi icin de, disaridan (cinsel
birlesme tarzi) bir takviye gerekmez, cunku zaten bu gucler herkeste bulunan guclerdir, sadece kisinin dogru teknik ve uygulamalarla sebatla devam etmesi ve gucleri aciga cikarmasi istenir.
Kundalini yoga ismiyle de gecen bu uygulamalarda; nefes tutma olarak bilinen kumbhaka’nin, ve diger pranayama calismalarinin yogun olarak kullanildigini soyleyebiliriz. İste bu uygulama icerisinde bulunan kisiler, cinsellikte aciga cikan enerjinin bosa gittigini dusundugu icin, bu enerjiyi de donusturebilmek adina cinsel aktivitenin (ve yani sira yine brahmacharya icerisinde dusunulebilecek her tur
duyusal haz –cok cesitli yemekler yemek, cok uyumak vs gibi) yapilmamasini salik verebilirler. Ancak, sunu unutmamak gerekir ki, bu uygulama icinde olup, duyusal perhiz icerisine girmeyen bir cok kisi de vardir.
Bir diger grup ise, yine duyusal perhizi salik vermekle birlikte, rasyonelleri farklidir. Bu gruba gore, her tur duyusal hazzin tatmini “atese yag atmak” gibidir, bu nedenle, spirituel gelisim icin duyularin kontrolu isteniyorsa, duyularin her bir isteginin karsilanmasi sadece bu istekleri korukleyeceginden basariyi engeller,
bu nedenle bir yerde dur demek gerekir. Bu nedenle, kisinin cinsel perhiz ve diger duyusal perhizleri uygulamasi (ve mumkun oldugunca dis dunya ile olan iliskilerini minimuma indirmesi) ve tekrar brahmacharya yasamina donerek, aklini ruhani konulara odaklamasi istenir. Boylece, kisi hayatini spirituel konulara odaklayarak, bu
konularin kendi yasamindaki onceligini artiracak, ve dogal olanin bu oldugu konusunda kendini ikna edecek ve boylece akli dis dunyaya (ve biraktiklarina) takilmadan, konsantre olabilecektir. Bu gruba gore, tantrik metinlerin neden cinsel perhizi salik vermedigi soruldugunda, genel olarak bu metinlerin tamasik kokenli oldugu ve yaniltici bilgiler icerdigi icin takip edilmemesi gerektigi gorusu savunulur. Toparlamak gerekirse, yogada seks gunluk hayat icerisinde yapilan
olagan bir faaliyet olarak algilanabilirken, tamamen rituel havasinda yapilan ozel bir uygulama ya da tamamen reddedilmis bir aktivite olarak da karsimiza cikabilir. Bu farkli yollar arasinda hangi yolun secilecegi konusu kisisel tercihe baglidir; yine de en genel yolun birinci anlatilan secenek oldugunu hatirlatmak isterim. Yani, kisi yoga uygulamasini yapar, ve cinsellik konusunu bunun disinda tutar.

Burada unutulmamasi gereken nokta, kisi hangi yolu secerse secsin,aslinda istenilen kabadan nihayetinde suptile gecmektir. Yaniaydinlanma kisisel bir deneyimdir, ve sonucta kisinin birakin baska kisilerin bedenlerini, kendi fiziksel, akilsal, zihinsel bedenleri dahil tum dis dunyanin zihinsel terki ile elde edilir. Bu nedenle,
baslangic noktasi her ne olursa olsun, bilinmelidir ki, zamanla bu noktadan hareketle kisi nesnenin olmadigi bu asamaya gecmelidir. İste bu da, nirvikalpa Samadhi (tohumsuz Samadhi, nesnesiz Samadhi,tekligin Samadhi, dualitenin bittigi Samadhi) olarak adlandirilannihai birlik olarak anlatilandir.

Hiç yorum yok: