29 Aralık 2007

karma yoga -3-

Merhaba,
Simdi isterseniz kaldigimz yerden devam edelim: Hatirlarsaniz "Karma'nin zincirlerinden kurtulmak nasil saglanir?" sorusunu inceliyorduk.

Gecen mesajda gunalardan/doganin degerlerinden ve bunlarin nasil asilacagindan bahsettik. Simdi karma'yi yaratan seyi inceleyelim: Karma, kisideki gunalardaki dengenin bozulmasi uzerine olusur. Daha dogrusu bu felsefe, tezahur - manifestasyon olarak gecen varolusun "varolma" sebebinin bu dengenin bozulmasi oldugunu soyler. Iste bu nedenle, varlik eger bu gunalari dengeleyip bunlarin uzerine cikabilmeyi basarabilirse, cikis noktasi olan ozune geri donecektir. Bunu metinler damlanin tekrar okyanusa geri donusu olarak tanimlamaktadir. Simdi burada su soru akla gelmektedir, kisi gercekten bunu arzu eder mi? Yani bunun icinde bir yikim ya da yokolus durumu var mi? Buna yine okyanus ornegiyle cevap verebiliriz: Damla okyanusa karistiginda, belki damlayi gormezsiniz, ama o okyanusta vardir! Sizin o damlayi ayirt edememeniz, o damlanin orada olmamasi anlamina gelmez.

Simdi o halde, kisi karmanin her tür etkisinden kurtulmak istiyorsa, oncelikle bu degerlerin üzerine cikabilmelidir. Bunu basarmanin yollarindan biri de, onceki gunlerde bahsettigimiz karma yogadir. Hatirlarsaniz, karma yogada kisi kendini tamamen o ise vererek, o isi "yapan" oldugunu reddederek, ya da herhangi bir sonuc beklemeden -yani fiilin meyvesini terk ederek- fiilde bulunur demistik.

Simdi bu konuyla ilgili olarak Mandukya Upanisad'da soyle bir ornek verilmektedir: "Bir agacta iki kus bulunur, bu kuslardan biri agacin meyvesini yerken digeri sadece onu seyreder." Simdi burada bahsedileni aciklarsak; agacta bir digerini seyreden kus, "tanik" olan Paramatman (mutlak), meyveyi yiyen de Jivatman (bireysel ruh varligi)'dir. Simdi bunu biraz yoga felsefesinin dunya tarihi hakkindaki aciklamalarina da deginerek en basit sekilde soyle ifade edebiliriz: varlik taniklik durumundan yaptigi fiilin meyvesini yemekle gunlarin dengesini bozmakta ve kademesel olarak doganin hakimiyeti altina girmekte ve Jivatman olmaktadir. (elbette varlik aslinda baska bir "sey" haline donusmemektedir ama bunun hakkindaki gorusleri baska bir mesaja birakalim) Simdi Jivatman oldugunda, once elbette ilksel noktadan ciktigi icin edimleri coklukla satwa ozelligini tasimakta, bu edimlerin sonuclari da satwik olmaktadir. Iste bu donem Altin cag olarak adlandirilan doneme dek gelir. Ama burada su gercegi unutmayalim, satwa degeri hakim fiiller bile satwik sonuclara yol actigi icin varligi karmanin zincirine baglamaktadir. Daha sonra varlik giderek yozlasmakta, diger degerlerin kendisi uzerindeki hakimiyeti kademesel olarak arttikca, diger degerlerin baskin cikma oranlari yukselmekte ve caglar da altin cag, gumus cag, vs diyerek gunumuze kadar gelmektedir.

Sevgiler.

Ayca.

Hiç yorum yok: