29 Aralık 2007

üçüncü göz ve diğer gözlerimiz

ÜÇÜNCÜ GÖZÜMÜZÜ AÇMAYA ÇALIŞIRKEN, ELDEKİ GÖZLERDEN OLMAYALIM!

Merhaba,

Son zamanlarda dikkatimi bir şey çekiyor: Yoga heveslileri bilgi gözü, Şiva’nın gözü, ajna Çakra, vs olarak da anılan üçüncü gözlerini açmaya çalışırlarken, bir de bakıyorsunuz ki fiziksel iki gözlerini sıkı sıkı kapamışlar, körü körüne bir yolu takip ediyorlar.

Böylece iki gören gözleri varken, ruhsal yola girdikten sonra, bir de bakmışsınız ki, ellerinde sıkı sıkı kapalı iki göz ve açılma çabasındaki bir üçüncü göz kalmış ve bu üçüncü gözlerini açana dek “el yordamı” ile ilerliyorlar! Elbette bu durumda sağa sola çarpmamak olanaksız. Özellikle de gözlerimizin tamamen kapalı olduğunu anlamadığımız ve aksine iki gözümüzün de kocaman açık olduğunu düşündüğümüz anlarda en büyük çukurlara düşmemiz kaçınılmaz...

Unutmayalım ki, kişinin sorumluluğu kendinedir, bir gurumuz olsa da, olmasa da, nihai olarak herkes kendinden mesuldür. Bu nedenle ruhsal yolda yürürken herkes gözünü dört açmalı ve bir rehberi olsa bile adımlarına dikkat etmelidir.

Peki eğer ben adımlarıma dikkat edeceksem, bir gurunun görevi nedir diye sorabilirsiniz: Gurunun görevi bir rehberliktir. Bunu, oldukça tartışmalı bir kişi olmakla birlikte faydalı söylevleri olan Yogi Grieg, dağ rehberliğine benzetir. Siz bir dağda zirveye çıkmak istiyorsunuz; bunu iki türlü yapabilirsiiniz:

(1) Kendi başınıza çıkarsınız ve tehlikeleri göze alırsınız

(2) Bir rehber istersiniz – rehber olabilmenin birinci koşulu, daha önce o dağa çıkmış tecrubeli bir dağcı olmak, ikinci koşulu karşılığı ne olursa olsun (ya da karşılığı olsun olmasın) bu bilgiyi paylaşmaya hevesli olmaktır.

Şimdi her iki seçenekte de dağda zirveye tırmanma şansınız vardır, her iki seçenekte de kişiyi bir çok zorluk bekler. Birinci durumda, kişi yolu bilmemekte, elinde bulunan harita ve kitaplardan yararlanmakta, zirveye giden yolu kendi belirlemektedir. Bu da bazı zorluklara yol açabilir, çünkü kişi o dağı ilk kez fiziksel olarak tırmanmakta ve teorinin yetersiz kaldığı yerlerde sağduyusuna güvenmek zorundadır. Dikkatli olmalıdır, yoksa her an bir uçurumdan yuvarlanma tehlikesi vardır. Yolda birileri ile karşılaşsa ve yardım talep etse bile, tarifin doğru olduğu kesin değildir, kişi kendi başınadır ve kendi sorumluluğunu üstlenmiştir, bu nedenle gözleri sürekli açık olmak zorundadır.

Aynı şekilde ikini yolu tercih edip bir rehber kiralayan kişiyi düşünelim. Herşeyden önce kişi bilmelidir ki, rehber sizin yerinize dağı tırmanmaz! Size sadece yolu gösterir. O, yolda sizin yanınızda yürüyebilir ama sizin de yolu onunla birlikte yürümeniz gerekir. Bu yürüyüş sırasında gözleriniz yine açık olmalıdır; yanınızdaki rehber yeterli mi, size en uygun yürüyüş yolunu gösteriyor mu, yeterince tecrubeli mi... Eğer rehberden eminseniz bile, yine de gözlerinizi açık tutmalısınız, böylece önünüzdeki çukurları görebilecek ve rehberiniz yanızda olduğu halde, bir çukura düşme gafletinde bulunmayacaksınız.

Böylece ruhsal yolda nasıl devam ederseniz edin, yolda yürürken belli bir aşamadan sonra üçüncü gözünüz açıldığında, artık iki değil üç gözle “daha iyi” görür hale geleceksiniz.

Sevgiler.

Anuradha.

Hiç yorum yok: