29 Aralık 2007

Tantra ve Tantrik Seks (2)

Merhaba,
Tantrik seks konusunda bir kaç eklemem daha olacak.

Yoga da, diğer tüm felsefi ekoller gibi tek eşliliği önerir. Yani, kişinin bir hayat arkadaşı olmasını ve kişinin bir cinsel faaliyet içerisinde bulunacaksa, bunu bu kişiyle yapmasını önerir. Yani kişinin serbest sekste bulunması, istediği herşeyi, istediği herkesle yapması geleneksel okullarca önerilen bir durum değildir.

Peki bu durumda tantrik okullarda neden bu tip bir yanlış anlaşılma olmaktadır? Bunun sebebi bir önceki metnimizde de bahsettiğim gibi, kişinin bağımlılıklarının olmaması konusunun yanlış anlaşılmasıdır. Bu tip serbest seksi savunan okullar, kişinin tek bir eşe bağlılığını da bir çeşit "bağımlılık" olarak adlederek, kişinin bundan vazeçmesini, bu nedenle çiftlerin başkalarıyla da ilişkiye girerek bundan kurtulmalarını önerir. Elbette bu çoğu kişi için beraberinde, tüm ahlaki ve etik değerlerin yıkımını, büyük bir duygusal boşluğu, nihayetinde kişide derin bir duygusal çöküntüyü, böylece çevresine ve kendisine karşı sevgi ve saygı noksanlığını da beraberinde getirebilir!

Şimdi, herşeyi bir kenara bıraksak ve sadece tantik açıdan duruma baksak bile, çok eşlilik istenilen bir durum olmamalıdır, çünkü tantra, seks ile enerji paylaşımı olduğunu - şiva ve şaktinin bir araya geldiğini söyler. Kişinin seks yaptığı kişiye duygusal anlamda bağlanmasının da tantraya göre nedeni budur, cinsel ilşiki kişileri enerji seviyesinde de birbirine bağlar (ve örneğin eğer bu konuda biraz da olsa çalışmanız varsa, birlikte olduğunuz kişiyi -düşüncelerini, hislerini, duygularını, sevgisini, öfkesini, vs vs hissetmeye başlayabilrisiniz, cinsel enerji gerçekten de çok kuvvetli ve yoğun bir enerji) ve bu kişilerin titreşimlerini birbirine yaklaştırır. Bu nedenle örneğin uzun yıllar birlikte olmuş kişilere baktığınız zaman bir süre sonra birbirlerine benzemeye başladıklarını görürsünüz, kim enerji yönünden baskınsa, diğerini kendine benzetir, hani bizde bir söz vardır arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim, işte aynı şekilde en yakınlarınız da (ki eşiniz / hayat akadaşınız size en yakın olanlardan biridir) bir sure sonra sizle birlikte titreşmeye başlar. Hatta ruh varlıklarının birbirinden pek ayrılmadıklarının söylenme sebebini bile buna bağlayabiliriz, elbette benzer titreşimdeki varlıklar birbirlerini bulacaklardır - hangi planda olurlarsa olsunlar... Bu nedenle seçilen eş önemlidir, eşin size uygun olması, bu anlamda davulun dengi dengine çalması - yani titreşimlerin benzer olması anlaşmanız açısından istenilen bir durumdur.

Bakıldığı zaman, Yoga size cinsel konuda iki farklı yol önerir:

(1) cinsel perhiz : Bu bir hayat boyu olabileceği gibi, belli bir süreyi kapsayacak bir şekilde de olabilir. Kişi eğer gerçekten hiç bir cinsel çekim hissetmiyorsa, doğal olarak yavaş yavaş bu yola kayacaktır. Ama burada çok önemli bir nokta vardır; o da burada zorlamanın olmamasıdır. Yani kişi içinde bulunan cinsel arzu ve dürtüleri bastırmamalı, eğer bu tip bir dürtüyü kendinde keşfederse, normal bir cinsel yaşama dönmelidir. Aksi takdirde, bastırılmış cinsel arzular kendilerini çok daha şaşırtıcı ve hiç beklenmeyen bir şekilde tezahür ettirebilirler. Ama eğer kişi gerçekten hiç bir cinsel arzu hissetmiyorsa, cinsel duyguları "aşmışsa", bu durumda bu tip bir yaşamı da gönül rahatlığıyla seçebilir.

(2) Kişinin tek eşli olarak kalması: Kişinin cinsel arzusu varsa, sevgi beslediği bir kişiyle birlikte olması ve seksi, bu kişi ile sevgi duyarak yapması. Kişinin tek bir kişi ile birlikte olması ve onu aldatmaması, tüm felsefi ekollerce büyük bir erdem olarak Kabul edilir - ama bu yogada, çevreden alkış almak için değil, yine içsel uygulama olarak yapılan birşeydir. Çünkü kişinin en yakın çevresine bile sadık kalamaması, onu aldatması, yalan söylemesi, vs vs kişinin "arılığını" olumsuz yönde etkileyecektir. Hatta ve hatta, burada, kişinin birden fazla eşle birlikte olma arzusu olduğu halde, tek bir kişi ile birlikte olması bile, yogik bir uygulama olarak düşünülebilir, çünkü bu bir bakıma feragattir/çiledir (tapas'tır) ve kişinin kendine hakimiyet çalışması olarak uygulanabilir.

Peki bu görüşlerin istisnası var mıdır? Elbette. Kişi eğer yaptığı fiilleri (cinsel fiiller dahil) "yapan ben değilim" diyerek, tam bir kayıtsızlıkla - yani bu fiillere bağımlı olmadan yapıyorsa ve yaptığı fiilde hiç bir egoistik yan yoksa, bu durumda kişi x sayıda kişi ile birlikte olabilir ama yaptığı fiil kendisini bağlamayabilir. Elbette bu fark ettiğiniz gibi, tantra yoganın değil, karma yoganın konusudur, yani kişinin fiilde beceri sahibi olması, durumun sonucundan etkilenmemesini sağlayabilir!

Ama buradaki temel soru şudur; gerçekten yaptığımız fiilleri bu bakış açısıyla yapabiliyor muyuz? Yapamıyorsak, bilelim ki, yaptığımız fiil bizi bağlayacaktır ve iyi/kötü sonuçlarına katlanmamız kaçınılmazdır. Bu durumda, karma yogayı bu derinlikte uygulayamayan genel kitleler için yukarıda önerilen iki yoldan birini seçmeleri en uygunu olacaktır. Yapabildiğini iddia edenlerse, dilediği gibi davranmakta elbette özgür...

Sevgiler,

Hiç yorum yok: