29 Aralık 2007

Yoga ve Ticaret

yoganın bir ticaret haline dönüştüğüne ilişkin gruba gelen bir mesaj üzerine....

Merhaba.

Yoga'dan herkesin para kazanmaya baslamis olmasi cok dogru...Ama burada belki biraz daha esnek olmali, ne dersin?

Yoga egitmenlerinin ders vermelerini istiyorsak, bu kisilerin de gecimlerini saglamalari gerektigini anlayisla kariliyor olmamiz gerekiyor, eger ortada verilen bir emek varsa, bunun karsiligini istemenin de herhangi bir sakincasi yok. Karsiligini istememek ve yapilan fiili "karma yoga" olarak bir servis olarak gormek de bir alternatif ama bu alternatife karar vermek yoga egitmeninin insiyatifidir ve zorla kabul ettirilemez. (diger yandan bu isi karma yoga olarak yapan bir kisinin yaptirdigi yoga'nin, yaptirdigi 1 saatlik yoga dersi icin para alan kisiden daha ustun oldugunu soylemek ne kadar dogru tatismakta fayda var)

Eger yogayi sadece "karma yoga" olarak yaptirmaya kisileri zorlarsak, en buyuk risk, bir sure sonra yoga egitmenligi "sadece cebinde parasi olan ve para kazanmaya ihtiyac duymayacak bir zengin ugrasi" haline gelmesidir.

Elbette sanasu noktada katiliyorum, diger yandan, kisi yaptirdigi yoga uygulamalarinin bir kismini en azindan ucretsiz yaptirabilecek yurege sahip olmalidir, bu kisideki amator ruhu koruyacaktir.

Peki ya yoga'da guru diye adlandirdigimiz kisiler..? Raghuramji'ye Brahmin sinifi ve para kazanmayi sordugumda bir gun bana su cevabi verdi, kendi kelimelerimle aktariyorum.

Eski Hindistanda Brahmin (dusunur) sinifi calismaz, sadece kendini derin dusuncelere ve ogrenmeye adardi. Toplumun zihinsel ve dusunce anlaminda gelisimi de bu kisilerden sorulurdu. Tipki kşatriya sinifinin toplumun korunmasindan sorumlu olmasi ya da Vaisnava sinifinin ticaretten sorumlu olmasi gibi, herkes belli bir gorev dagilimi icinde kendi dogasina uyan isini yapardi. Bu donemde, kendini yogaya vermek isteyen kisi, Brahmin sinifindan bir kisiye gider ve ucretsiz ders alirdi, ama bir farkla; Brahmin sinifindaki bu kisilerin de tum ihtiyaclarini karsilamak toplumun sorumlulugundaydi ve bu kisilerin herhangi bir sey istemelerine gerek olmadan zaten ihtiyac duyduklari seyler kendilerine verilirdi, tipki toplumun ogrenme ihtiyacini karsilama sorululugunun Brahmin'in sorumlulugu olmasi gibi...

Ornegin bir brahmin evlenmeye karar verdiginde (tum brahminler bekar kalmazlar), evin hazirlanmasindan dugunun yapilmasina kadar her tur detaydan o gunku kral vs sorumlu olurdu. Yani birakin brahminlerin bir sey istemesine gerek olmasini, zaten istekleri daha olusmadan
hizmetlerinde olurdu.

Ancak gunumuze baktigimzda ise sunu goruyoruz, toplum birakalim Brahminlere bir sey verme sorumluluguna sahip olduklarini dusunmek (ya da hatirlamak) bir yana, Brahmin'leri para istemeye mecbur birakiyor, daha sonra da (temel ihtiyaclarini karsilamak icin) para istedikleri icin bu kisileri sucluyor.

Iste kali yuga dedigimiz demir cag boyle; kisilerdeki dogru
anlayisin, net goruslerin, dogru ve yanlis arasindaki sinirlarin gercekten karistigi cagdayiz... kabul etmek gerek.

Selamlar,
Anu.

Hiç yorum yok: